Akşamdan
tüm eşyalarımızı toparlamıştık, sabah kahvaltıya iniyoruz. Bu otelin
kahvaltısı çok çok iyi bir güzel doyuruyoruz karnımızı sonra otelden ayrılma
vakti, henüz çok erken saatler, uçağımız 14:00’da amacımız Stuttfart’a erkenden
gidip biraz alış-veriş yapabilmek.
Bizim
gezdiğimiz yerler çok küçük köy denecek yerler olduğu için alış-veriş yapamadık
zaten tatil münasebetiyle çoğu yer kapalıydı. He bir de buna bizim çok dar
zamanda çor yer görme çalışmalarımız eklenince, çikolata, içki, peynir, şu bu
hiç bir şey alamadık. Normalde içki bakımından Almanya en ucuz ülkelerden biri,
genelde insanlar “free shop”lar dan alıyor. (çünkü yasak) ama biz daha öncede
valizimize içkilerimizi doldurup götürmüştük.
Tabi
yeter mi? bize “free shop” dan da alıyoruz. Ondada kısıtlama olduğunu
biliyorsunuzdur zaten kişi başı 2 litreyi geçemez. 2 pasaporta 4 litre kadar
içki alınabiliyor.
Şimdi
artık yolumuza dönelim, Navigasyona, “Stuttgart Center” bilgisini girdiğimizde
168 km, 1 saat 38 dakika diyor. Gayet iyi rahat rahat alış-veriş yapabiliriz
diye düşünüyoruz.
Fakat
hiç de öyle olmadığını yolda ilerlerken anlıyoruz. Tabi Stuttgart’dan geliş
başka yönde olmuştu, buradan gidişi hiç bilmiyorduk, yolda sağanak yağmura
yakalandık öyle böyle değil göz gözü görmeyen bir yağmur, hatta bir ara “biraz
bir yerde beklesek mi?” dediğimiz bile oldu. Oda yetmezmiş gibi yolda çalışma
vardı ve yol çoğu zaman tek şerit şeklinde gidiyordu. Eeee zaten biliyorsunuz.
İnanılmaz kuralcılardır ve böyle bir durumda da hiç kimse 40-50 km hızı
aşmıyor. Dolayısıyla yolculuk bir kâbusa dönüşüyor. Hatta “uçağı kaçıracağız“ falan
demeye başladım ben, İskender; daha soğukkanlı “merak etme şimdi düzelir yol”
gibi laflar ediyor.
1
saat 38 dakika denen yolu, biz 2 saat 38 dakika da giderek şok oluyoruz.
Üstelik bu ormanlık ve tadilat yapılan yolu bitirdikten sonra da yağmur falan
kalmıyor şaka gibi, Stuttgart tabelasını görüyoruz. Ama nafile şehre
uğrayamayacağız, airport tabelasını takip ediyoruz. Zira aracıda teslim etmemiz
gerekiyor ve bu süreç ne kadar zamanımızı alır henüz bilmiyoruz.
Saat
12:00 civarı havaalanında oluyoruz. Nereye gideceğimiz konusunda biraz kararsız
kalıyoruz. Arabayı ilk aldığımız yere mi? Yoksa rezervasyon yaptığımız yere mi?
Gitsek? Derken tabelaları takip ediyoruz. Ve tabelada “araç check out “ gibi
yazılar görüyoruz. Anlıyoruz ki, araç teslim etme noktaları var bu noktadan
sonra tabelaları takip ediyoruz. Kapalı bir otoparkın ikinci katına geldik ve
kapıda duranlara soruyoruz. “Evet burası” diyorlar. Aracı nereye çekeceğimizi
kadın işaret ediyor. Orada aynı zamanda araç yıkama yeri de var oraya doğru
sürüyoruz eşyalarımızı toparlıyoruz. Ve ilk aracı alırken yapmış olduğumuz
sözleşmeyi çıkartıyoruz. Orada aracın vuruk olan yerleri de işaretlenmişti.
Kadın her yerini tek tek gözden geçiriyor, aracın altına üstüne her yerine
bakıyor. Sonra bize “tamam gidebilirsiniz” diyor. Eeee “benim param ne olacak?”
diyemiyorum orada tabi, havaalanına gidip aracı rezervasyon yaptığımız yere
gidiyoruz. “Biz aracımızı teslim ettik başka bir işleme gerek var mı?” Diye soruyoruz.
Kız bize, Türkçe olarak, “hayır, yok işleminiz tamam diyor” ben “eee bloke
diyorum” bugün gerekli kontrollerden sonra kalkar” diyor. İçim rahatlamayaraktan
ayrılıyoruz.
Keşke
burası da Zürih’de ki Airport gibi olsaydı, Migros vardı, kıyafet mağazaları
vardı, yiyecek envayi çeşit şey vardı. Burada Burger King’e devam, Check-in
işlemimizi yapıp bu gezide hiç alış-veriş yapamadan Stuttgart’dan ayrılıyoruz.
Veee Evim evim güzel evim...
Veee Evim evim güzel evim...
SONUÇ
Genel olarak seyahatimizi
değerlendirdiğimde şu husus üzerinde durdum.
Trenle mi? Yoksa
araçla mı? Bu sorunun bence kesin net bir cevabı yok, maddi olarak baktığımızda
her ikisi de eş değer diyebiliriz.
Bunun yanında
trenle giderseniz eğer;
Nerede inerim?
Saat kaçta tren
var?
Dönüş için kaçta
binmem lazım?
Gibi gibi
çoğaltılabilecek soruların cevabını bilmeniz ve bir analiz yapmanız lazım…
Öte yandan araç
kiralarsanız eğer;
Hangi yolu
kullanmalıyım?
Otoban ücretleri ne
kadar?
Ülke sınırına
çıkarsam ne olur?
Navigasyon her
durumda sağlıklı mı?
Her durumda otopark
ücretleri nedir?
Şehir merkezlerinde
araç bırakacak yerler nerede?
Yani, anlayacağınız
her iki durumda da aklınıza bir sürü soru takılabilir ve bunların çözümü için
de bir çaba sarf edebilirsiniz. Ama
benim düşüncem, araçla seyahat her zaman için bir konfor unsuru; fakat trenle
gezmenin zevki ve heyecanı bende daha baskın…
Son olarak
özellikle bu Bavyera bölgesi için araç kiralayıp gezmek en iyi seçenek gibi
görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder