Hep içimde bir yazma isteği; biri var
içimde benimle konuşan, ben değil de o ifade ediyor sanki yaşamı. Onun dili,
onun gözleri; teslim oluyorum bir çok kez bırakıyorum kendimi ellerine ne
söylersen söyle yazıyorum...
Başta sadece İnterrail seyahatimizin
yazılarını yayımlarım derken sonra diğer seyahatler izledi, ama yine yetmiyor,
bloğumu olabildiğince güncel tutmaya çalışıyorum. Farklı zamanlarda da aklıma
gelen gelişi güzel duygu düşüncelerimi de paylaşmak istiyorum. Bundan sonra ki
süreçte bunu yapmaya çalışacağım. Şimdilik aklıma gelen “GÜNDEM” diye bir bölüm
oluşturup, kendi gündemim neyse oraya da onları yazmak, yazabilecek miyim? Ya
da neler yazarım, kendim bile bilmiyorum henüz.
Ama benim dünyam ve benim penceremden
bir bakış olacak, sıkıştırılmış hayatlar, kimi zaman kilit, kimi zaman mahkûm
olmuşuz tüm hiçlere; sıyrılmaktır belki
yazmak, kaçmaktır belki de, özgürlüktür belki, kim bilir…
Zaman zaman bazı sorular da alıyorum
kendime dair; sonuçta biraz olsun kendimden bahsetme ihtiyacı hissettim hem
kendim, hem başkaları adına.
Bu arada istatistiklere baktığımda da günlük ortalama 50 kişinin bloğumu ziyaret ettiğini görüyorum. Bu sayı az olabilir ama tanıdık tanımadık en azından burayı ziyaret edecek kişilere kendi penceremden bir bakış sunmak istiyorum.
Okumak istemezseniz aşağıda ki linki
tıklamayabilirsiniz. Sonuçta siz belki bir bilgi edinmek için burayı ziyaret
ediyorsunuz ve fazla vıdıvıdı ya tahammülünüz yok, o yüzden fazla tutmayayım
sizi, okuyan okumayan herkese sevgiler saygılar dostlar...
Leyla Ukuş Denizci
Devamını okumak için tıklayınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder